E-ISSN: 2619-9467

Cover    
Year 1997 - Volume 7 - Issue 2

Open Access

Peer Reviewed

EDITORIALS
1993 Viewed

Editorials
Sayı Editöründen


Article Language: TR
Copyright Ⓒ 2020 by Türkiye Klinikleri. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
Tıp dergilerinde vaka takdimlerine her zaman rastlanılıyor. Nadir bulunan, ilginç olan veya öğretici özelliği bulunanlar okurlarca dikkatlice inceleniyor. Bir araştırmacının portföyünde vaka takdimleri de bulunmalıdır. Bunlar genellikle spontan ve ani olarak ortaya çıkan durumlardır. Çoğunun tanıları hastanın tedavisi veya ameliyatından sonra patologlarca ortaya konulur. Patolog klinisyene telefon ederek vakanın nadir görülen bir tanı olduğunu, vaka takdimi olabileceğini bildirir. İşte bundan sonra hummalı bir faaliyet başlar. İşin patolojisini, fotoğraflamasını vs patologlar üstlenir. Klinisyen de dosyasını yeniden inceleyip, literatür taramasından sonra yazılır hale getirir. Hazırlandıktan sonra dergiye gönderilir, uygun bulunursa yayınlanır. Buraya kadar olanı işin güzen yanıdır. Bir de madalyonun öbür tarafına bakalım. Çalışma hayatında üretimde bulunmaz, araştırma yapmaz, kongre bildirisi, makale veya kitap ortaya çıkarmaz iseniz meslektaşlarınızın sizin hakkınızda olumlu veya olumsuz bilgi ve görüşü olamaz yani nötr kalırlar. Ancak bunun tersi iseniz, araştırmacı bir ruhunuz var, olayları olguları merak ediyor, klinik veya temel bilimlerde olabildiğince çalışıyor ve çalışmalarınızın sonuçlarını zaman zaman dergilerde kitaplarda yayınlıyorsanız durumunuz çok farklı olmuştur. Kısacası malınızı üretmiş, raflara çıkartmışsınızdır. Meslektaşlarınız o üretime bakarak sizi değerlendirmeye çalışır. Olumlu görünenlerin yanında, bazı eksiklikler veya yanlışlıklar da olabileceğinden bunları su yüzüne çıkarırlar. Vaka takdimlerinin bu bakımından önemleri büyüktür. Vakanın ele alınışında, tanı ve tedavisindeki yanlışlıklar açıkça sizi ele verir. Vaka onkolojik bir vakaysa klinik bir onkoloji kitabı (Berek, DiSaia vs), endokrin-infertilite ise Speroff, perinatoloji ile ilgili ise Williams veya cerrahi teknik ile ilgiliyse Tellinde açılır. O konudaki birkaç literatür alınır. Ayrıca kitabı da referans olarak gösterirsek açıkçası kendimizi ele vermiş oluruz. Bazen böyle vaka takdimlerine rastlıyoruz. Ancak günümüzde literatür taramaları internet ile medline CD'leri ile rahatlıkla yapılabilmektedir. Bu bakımdan genç arkadaşlarımızın elinde çok geniş olanaklar vardır. Eskiden bu işler kalın index medicus'lar kanalıyla gerçekleştirilmeye çalışılırdı. Bulunan kaynakları sadece bizim vaka takdimimizin kaynaklar bölümünü oluşturması amacıyla kullanırsak işin kolayına kaçmış oluruz. Bu daha çok makalenin tartışma bölümü okunduğunda görülüyor.

Kaynaklar yeterince incelenip okunmadığında tartışmaların çok üstünkörü ve kısacık olduğu görülüyor. Bu durumda da ilginç olan bir vaka takdimi yazarları için olumlu bir puan olmaktan öte olumsuzluklara neden olmaktadır. Vaka takdimlerimizi hazırlarken ve yazarken daha titiz ve daha araştırmacı yaklaşımla meslekdaşlarımız açısından daha aydınlatıcı, daha yol gösterici olalım. Gelecek sayıda buluşmak üzere hoşçakalın.

Prof.Dr.Haldun GÜNER