E-ISSN: 2619-9467

Cover    
Year 2005 - Volume 15 - Issue 1

Open Access

Peer Reviewed

ORIGINAL RESEARCH
2509 Viewed842 Downloaded

Primary Tubal Carcinomas: Retrospective Analysis Of 1 Cases And Review Of The Literature
Primer Tuba Kanserleri: 1 Olgunun Retrospektif Analizi ve Literatürün Gözden Geçirilmesi

Full Text PDF  
Turkiye Klinikleri J Gynecol Obst. 2005;15(1):29-35

Article Language: TR
Copyright Ⓒ 2020 by Türkiye Klinikleri. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
ÖZET
Amaç: Primer tuba kanserleri tüm genital kanserlerin %0.3-%1.1ini oluşturan son derece nadir görülen kanserlerdir. Kliniğimizde tanı ve tedavisi yapılmış 10 primer tuba kanseri olgusu retrospektif olarak değerlendirilerek hastalığın çeşitli klinik özellikleri gözden geçirildi. Gereç ve Yöntemler: 1995-2003 yılları arasında kliniğimizde tanı ve tedavisi yapılan 10 primer tuba kanseri olgusuna ait tıbbi kayıtlar retrospektif olarak gözden geçirildi. Olguların tamamında ilk tedavi şekli cerrahi idi ve tüm hastalar modifiye FIGO evrelemesine göre evrelendirildiler. Yapılan cerrahi evrelemede 1 hasta evre 0 (karsinoma in situ), 6 hasta evre IA2, 2 hasta evre IIC, 1 hasta ise evre IIIC olarak değerlendirildi. Hastaların 7 (%70) tanesine belli bir protokole bağlı olmayan postoperatif adjuvan kemoterapi verildi. Bulgular: Hastaların ortalama yaşı 57.8 (53-68) olarak saptandı. Olguların 9 (%90) tanesi postmenopozal dönemde idi ve tamamı multipardı. En sık görülen şikayetler düzensiz vajinal kanama (%20) veya akıntı (%60) ve karın/kasık ağrısı veya distansiyondu (%20). Hiçbir hastaya operasyon öncesi doğru tanı konulamamıştı. Histolojik tipler incelendiğinde 6 (%60) hastada seröz adenokanser ve 3 (%30) hastada endometrioid tip kanser tespit edildi. Olguların ortalama takip süresi 67.8 ay (16-206) olarak saptandı. Halen 9 olgu hastalıksız ve 1 olgu hastalıklı olarak yaşamaktadır. Sonuç: Primer tuba kanserleri biyolojik ve klinik açıdan over kanserleri ile benzerlik gösterirler. Kliniğimizdeki 10 olgunun retrospektif analizi ve literatürün gözden geçirilmesi bu hastalığın bulgu ve belirtilerinin genellikle özgün olmadığını göstermektedir. Hastaların temel tedavisini cerrahi ve sonrasında verilecek olan kemoterapi oluşturur. Primer tuba kanserlerinin prognozunu belirleyen en önemli faktörler hastalığın evresi ve ilk cerrahi girişimi takiben geriye kalan tümör dokusudur. Primer tuba kanserinde, özellikle erken evre hastalarda agresif tedavi ile uzun yaşam süreleri sağlanabilir.
ABSTRACT
Objective: Primary tubal carcinoma is a rare malignant disease of the female genital tract with an incidence of 0.3% to 1.1% of all genital malignancies. From a retrospective review of 10 cases of primary carcinoma of the fallopian tube, we stress the various clinical aspects of this disease in order to make an early diagnosis and appropriate therapy. Material and Methods: Medical records of 10 patients diagnosed and treated in our department with primary fallopian tube carcinoma between 1995 and 2003 were evaluated retrospectively. Surgery was the initial treatment for all patients. Staging of disease was done according to the modified FIGO system. Tumor stage was 0 (Carcinoma in situ) in 1 (10%), IA2 in 6 (60%), IIC in 2 (20%), and IIIC in 1 (10%) patients. Postoperative adjuvant chemotherapy was given to 7 (70%) patients without well-defined protocols. Results: The average age of the patients was 57.8 (range 53-68) years. 90% of the patients were postmenopausal and all of them were multiparous. The most common symptoms were abnormal vaginal bleeding (20%) or discharge (60%) and abdominal/pelvic pain or distention (20%). No patient was correctly diagnosed preoperatively. The histological types were serous carcinoma in 6 (60%) patients and endometrioid carcinoma in 3 (30%) patients. The mean follow-up of patients was 67.8 months (range 16-206). Nine patients are alive without and 1 patient is alive with disease. Conclusion: Primary tubal carcinomas have similar biological and clinical features with ovarian carcinomas. The review of our 10 cases and accompanying literature review indicates that clinical signs and symptoms of fallopian tube carcinomas are usually nonspecific. The primary treatment is surgical resection followed by adjuvant chemotherapy. Stage and residual disease after initial surgery are strong prognostic factors for primary tubal carcinomas. Significant levels of long term survival can be achieved with aggressive treatment especially in early stages.