E-ISSN: 2619-9467

Cover    
Year 2011 - Volume 21 - Issue 4

Open Access

Peer Reviewed

ORIGINAL RESEARCH
3662 Viewed872 Downloaded

Urinary Incontinence, Sexual Dysfunction and Quality of Life Among Married Women Older than 20 , in Ankara Gulveren Health Clinic Region
Ankara Gülveren Sağlık Ocağı Bölgesi'nde 20 Yaş Üzeri Evli Kadınlarda Üriner İnkontinans, Cinsel Disfonksiyon ve Yaşam Kalitesi

Full Text PDF  
Turkiye Klinikleri J Gynecol Obst. 2011;21(4):266-76

Article Language: TR
Copyright Ⓒ 2020 by Türkiye Klinikleri. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
ÖZET
Amaç: Evli kadınlarda üriner inkontinans (Üİ) prevalansının saptanması, Üİ ile yaşam kalitesi ve cinsel disfonksiyon arasındaki ilişkinin değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntemler: Çalışma, 15 Mayıs 2008-06 Ekim 2009 tarihleri arasında, Ankara Gülveren Sağlık Ocağı Bölgesi'nde ikamet etmekte olan 20 yaş ve üzeri evli kadınlar üzerinde gerçekleştirilen kesitsel tipte bir araştırmadır. Çalışma grubunu 610 kadın oluşturdu. Çalışmanın amacına uygun olarak hazırlanan anket form, yüz yüze görüşme yöntemi ile dolduruldu. Üİ varlığı, tipi ve şiddeti Uluslararası Kontinans Topluluğu'nun önerdiği kriterlere göre değerlendirildi. Yaşam kalitesinin değerlendirilmesinde SF-36 ölçeği kullanıldı. Cinsel fonksiyon durumlarının değerlendirilmesinde Kadın Cinsel Fonksiyon Sorgulama İndeksi kullanıldı. Verilerin istatistiksel analizinde ki-kare ve Student-t testi, Tek Yönlü Varyans Analizi kullanıldı. İstatistiksel anlamlılık için p< 0.05 kabul edildi. Bulgular: Bu çalışmada, Üİ görülme sıklığı %22.6 (n= 138) olarak saptandı. Üİ'si olanların SF-36 ölçeğinin tüm alanlarından aldıkları puan ortalamalarının Üİ'si olmayanlara göre daha düşük olduğu belirlendi (her bir alan için; p< 0.05). Üİ şiddeti arttıkça, kadınların fiziksel fonksiyon, vücut ağrısı ve sosyal fonksiyon alanlarından aldıkları puan ortalamalarının düştüğü saptandı (her bir alan için; p< 0.05). Mikst Üİ'si olanların enerji-canlılık, emosyonel ve fiziksel rol alanlarından aldıkları puan ortalamaları, stress Üİ'si olanlardan daha düşüktü (her bir alan için; p< 0.05). Çalışma grubunda cinsel disfonksiyon görülme sıklığı %31.1 (n= 190) olarak bulundu. Üİ şiddeti arttıkça cinsel disfonksiyon görülme sıklığı artmakta (p< 0.05) idi. Cinsel disfonksiyon görülme sıklığı, en fazla Urge Üİ'si olanlarda bulundu (p< 0.05). Sonuç: Üİ'nin kadınlar arasında yaygın bir sorun olduğu, yaşam kalitesini ve cinsel yaşamı olumsuz yönde etkilediği saptanmıştır. Üİ görülme sıklığının azaltılması için erken evliliklerin önlenmesi önemlidir. Özellikle menopozal dönemde olan, kronik hastalığa sahip, doğum sayısı fazla ve ileri yaştaki kadınlarda Üİnin belirlenmesine yönelik çalışmalar yapılmalıdır.
ABSTRACT
Objective: To identify urinary incontinence (UI) among married women, evaluate the relationship between UI and quality of life and sexual dysfunction. Material and Methods: The study is a cross-sectional research conducted among married women older than 20, who live in the Ankara Gulveren Health Clinic region, between 15th May 2008-06th October 2009. The study group consisted of 610 women. The questionnaire form which was prepared in parallel to the objectives of the study was filled by the women during a face to face interview. The presence of urinary incontinence, the type and severity was evaluated according to the criteria put forth by the International Continence Association. SF-36 scale was used in evaluating the quality of life. Index of Female Sexual Function (IFSF) was used in evaluating sexual function. The data was analyzed using chi-square, Student- t test, one way analysis of variance. Statistical significance was accepted to be as p< 0.0. Results: In our study the prevalence of UI was identified to be 22.6% (n= 138). Among women who suffer from UI, the points in all sections of the SF-36 scale, were lower than women who did not suffer from UI. (for every section; p< 0.05). As the severity of UI increased, the average points obtained in the physical function, body pain and social function sections lowered. (for every section; p< 0.05). In women with mixed UI, the average points obtained in the energy-livelihood, emotional and physical sections were lower than those of patients with stres UI. (for every section; p< 0.05). In the study group the prevalence of sexual dysfunction was identified to be 31.1% (n= 190). As the severity of UI increased, the prevalence of sexual dysfuction increased (p< 0.05). Sexual dysfunction was most common among patients with Urge UI (p< 0.05). Conclusion: UI is a common problem among women and effect the quality of life and sexual life. It is important to prevent early marriages for reduce the prevalence of UI. The studies are should be conducted to determine the UI women who with chronic disease in the menopausal period, more than the number of births and older.